MUSTAFA ALYAZ’IN YENİ YAZISI; SİYASET ŞEYLEŞTİ
Düzeldik düzeleceğiz derken gün olmuyor ki ülkemizde bir çalkantı olmasın. Kadim topraklar sancısını bir türlü atamadı üzerinden. Toplandık toplanacağız derken dağılmaya devam ediyoruz.
600 milletvekilimiz var ama bunların türevinin türevi de milletvekili gibi… Toplum olarak artık siyasetle yatıp siyasetle kalkıyoruz. Birlik ve beraberlikten dem vuruluyor. Demek ki en eksik noktamız ülke olarak birlik ve beraberlik…
Sabah siyaset akşam siyaset, sosyal ve kültürel yaşantıyı unutmuş vaziyetteyiz. Haliyle gergin bir toplum haline geldik. Sinemayı dahi siyasete alet ettik. Çözümü en üst mecradan bekliyoruz. Nasıl çözerizden ziyade nasıl çözerlerse çözsünler modundayız.
Öyle bir hale geldik ki yapmamız gerekeni yapmak için emir bekliyoruz. Robotlaştık ya da robotlaştırıldık.
Siyasetin dâhil olmadığı alan kalmadı. Rahmetle anarak, Muhsin Yazıcıoğlu:“Siyaset, gömleğin ilk düğmesidir. Yanlış bağlarsan, hepsi yanlış bağlanır” diyordu. Milletvekilleri görevlerine düğmeyi yanlış ilikleyerek başlamış olmalı ki siyaset artık büyük gürültü haline geldi. Öyle ki seçim zamanı zıvanadan çıktı.
Gün olmuyor ki ülkenin genel olarak kanayan yaraları üzerine açıklama yapılmasın. Nafaka, Boşanma, Erken yaşta emeklilik, atama, işkur, eğitim… Tarım üzerine konuşmadığımız bir şey kalmadı gibi geliyor artık. Tekrar tekrar konuları konuşup duruyoruz. Çözüm ise yok. Siyaset artık her şey haline geldi. Siyaset şeyleşti. Adını koyamadığınız ne varsa siyaset oldu.
Siyaset doğru, siyasete dâhil olmayan her şey yanlış algısı oluştu artık. Kolay değil 18 yılda girilmedik seçim kalmadı. 1,5 yıla bir haydi seçmen sandığa denildi.
Halkta siyasetçilere benzedi. 600 değil sanki 80 milyon milletvekilimiz var. Milletvekillerinin integralini alıp tüm tabana yaydık. Konuşması gerekenler sustu, susması gerekenler de fitne yaymaya devam etti ve ediyor.
Siyasetin rüzgârına kapıldığımız için değerlerimizi unuttuğumuzun, yaşantımızdan çıkarttığımızın farkında dahi değiliz. Eğitim için olmadık modelleri denemeye devam ediyoruz. Bir umutla yeni bir hareket bekliyoruz.
Değişen dünyada kültürel hayatımızdaki ahlaki çözülmeye dur diyemiyoruz. Çünkü hep başka birinin dur demesini bekliyoruz. Ünlü dizi oyuncusu Kerem Burçin bir röportajında, sigarayı ekranlarda yasaklıyoruz ama kadına tecavüzü, kadına şiddeti, dövüşü, kavgayı, kötü örnek olacak diğer her şey var. Sigara kötü örnek ama diğerleri kötü örnek değil mi? şeklinde ifadeler kullanıyor.
İşte çözüm bu cümlelerde saklı ney kime göre zararlı?
Siyaseti bir köşeye bırakıp toplumun sorunları için bir araya ne zaman gelecek siyasetçilerimiz? Milletvekillerimiz bu konularda ne zaman çalışmalar yapıp meclise önerge olarak sunacak? Halkın derdiyle dertlenmesi gereken milletvekilleri ne zaman öz görevlerini yerine getirecek?
Asıl sorunların üstü örtülerek yeni sorunlar üretiliyor. Ve artık üstü örtülen sorunlar hortlamaya başladı.
İmam Ali, ‘’Devletin Dini Adalettir’’ der. Adalet yerini bulsun diyen milletvekillerinin Allah (c.c) yokluğunu vermesin, sayılarını da arttırsın…
Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek Bey: ” Bir milleti ayakta tutan, o milletin tarihi ve kültürüdür.” der. Tarihimiz yerinde duruyorda kültürel değerlerimiz iflas etmiş durumda…