Yazarlar

23 NİSAN ve TÜİK'İN KORKUNÇ TABLOSU Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tam yüzyıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisini açtı ve tüm çocuklara armağan etti. Bu açılış öyle kolay olmadı elbette...…

Eğitimci falan değilim ancak bu yazımda meslek liselerine dikkat çekmek istiyorum. Malum küresel gündemimiz insanlığın zorlu sınavı: "Covid19 ve virüs ile mücadele" Bu mücadelede olmazsa olmazlarımız biliyorsunuz ki Maske,…

Tüm dünyanın koronavirüs ile savaştığı ve tüm devletlerin adeta kendi derdiyle dertlendiği şu günlerde.. Yücelerin yücesi biricik mirasımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ yine adına, şanına yakışır bir devlet anlayışı ile tüm dünyaya…

Şuanda toplum olarak içinde bulunduğumuz ortamı kısaca özetleyecek olursak; mutsuzum, mutsuzsun, mutsuzlar! Bugünlerde herkesin üzerinde negatif bir enerji var. İnsanlar gergin, mutsuz, umutsuz. Geçtiğimiz gün şehrin en canlı caddelerinden…

Tarihçi Yazar Mehmet Işık, ''Tarih Seven İnsanlar Şehirlerinin Marka Değerlerini Artırırlar' başlıklı yazısında ''ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin yüz yıldır, en başta kültürünü, sonra tarihini, siyasetini, askeri ve ekonomik…

Maalesef bizler yaşanan bir olayı çabuk unutuyor, bir olay başımıza gelmeyince ise bilmiyoruz! Yaşanan olaylardan gerekli dersleri çıkarmıyor, vurdumduymazlığı kimselere kaptırmıyoruz. Hatırlayacağınız üzere 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ…

Tarihçi Yazar Mehmet Işık, kaleme aldığı son yazısında, ''Hakikate kavuşmak arzusunda olursanız tarih ders verir'' dedi. Bizim tarihimiz çok zengin. Bir şeyi merak mı ettiniz, uzağa gitmeyin son yüzyıla bakın. Muhakkak…

Bizlerin tarihi değerlere sahip çıkması için illaki bir şeylerin vesile mi olması lazım, yada spontane mi gelişmesi gerekiyor. Neden bizler tarihi değerlerimize gerekli önemi gösteremiyoruz. Şehrimizde nereye baksanız tarih fışkırıyor.…

Bir kurumu veya kuruluşu yöneten kişinin hiçbir zaman için keyfi ve fevri hareket etmeye hakkı yoktur. Eğer keyfi ve fevri hareket ediyorsa o gerçek anlamda yönetici değildir. Ve o makamı hak etmiyordur. Yani bir yönetici gözünün üstünde…

Böyle giderse yakın bir gelecekte artık şehrimiz şairler ve yazarlar kenti olarak değil, filozoflar şehri olarak anılacak! Yazımı okuduğunuzda bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Kimse boş koltuklara konuşmak istemez.…