GERÇEKTEN SÖYLEDİĞİMİZE BİZ İNANIYOR MUYUZ?

0 333

Hayatta bazen öyle olur ki, söylediğimiz söze kendimiz bile inanmayız. Yaşadığımız dünya öyle olmuş ki, ne yediğimizi ne yaptığımızı ne de söylediğimizi bilmez hale gelmişiz. Yaptığımız işlevin doğruluğunu sorgulamadan yapar hale gelmişiz. Peki , bu neden oluyor buna sebeb olan ne ? Sıkıntının kaynağı ne? Bu düzeni hiç sorguladık mı ? Sorgulamayı düşündük mü? Bu bizim oluşturduğumuz bir olgu mu, yoksa birilerini istedi diye böyle olmuşuz?
Yaşadığımız yaşam bir tarz mı, yoksa kendi örf ve adetlerimiz gereği veya İslam çerçevesinde yaşadığımız bir yaşam mı? Yeri gelmişken, güzelim Türkiye’mizde Müslüman mısın sorusuna yüzde 99 Müslümanım cevabını verdiği bir ülkede, gerçekten Müslüman gibi yaşayan veya yaşamaya çalışan bu uğurda emek sarf eden ne kadarız? Müslümanız dedigimize gerçekten biz inanıyor isek, peki İslamı yaşamımıza engel neki: yaşamımız bir Müslümanı andırmıyor? Eğer öyle değilse, yoksa biz İslamı yaşamımıza mı uyarlıyoruz? Yaşadığımız yanlış yaşamı İslam mı sanıyoruz? Bu konuda doğrusu ne dedik mi? Bir çaba emek sarf ettik mı? Gördüğümüz yaşamı doğrusu ne nedir demeden, olduğu gibi mi yaşıyoruz?
Bildiğimiz üzere İslamın ilk emri olan Alak Suresi 1. Ayet :”Yaratan rabbinin adıyla oku!” Olmuştur.
Öyle ise bize düşen de Allah ve Resûlünü anlamak için okumak olmamalı mı?
Yaşadığım İslamı taklidi yaşamdan tahkiki yaşama geçmek için okumak ve öğrenmek gerek. Gerçekten bunun doğrusu ne nedir diye .
Yoksa yaşadığımız bu taklidi İslamdan yaşamdan hiçbir kâr edemeyiz. Doğrusunu yaşamadıkça.
Biz kendi meşru dinimizi yaşamaz iken . Başkaları gayri meşru yaşamlarını bangır bangır bağırıyor. Hiçte utanmadan arlanmadan. Bide Lut kavminin nesilleriymiş kendilerince. Bilmezler mi ki onların başına neler geldi yaşadığı yaşamları yüzünden. Bırak İslam için bağırmayı. Biz hiç bir arkadaşımıza kardeşimize ailemize bulunduğumuz ortamda bildiğimiz bir konuda bir şeyler anlatabildik mı? Veya denedik mi?
Gelecek günler için kendimiz ve ailemiz için bir şeyler çalışıp yapmaya çalışan bizler . Ebedi hayat (ahiret ,Allah)için gerçekten bizler, kendimiz ailemiz ve çevremiz için neler yapıyoruz? Gerçekten Cenabı Mevlamız bizim için, Kur’an-ı Kerim’de:
“İnsanlardan öylesi vardır ki: Ey Rabbimiz! Bize ne vereceksen dünyada ver’ diye dua ederler. Bunların ahiretteki nimetlerden hiçbir nasibi yoktur. Öyle kimseler de var ki (dualarında Allah’tan hem dünyaları için, hem de ahiretleri için iyilik güzellik isterler ve): “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ve güzellik ver, ahirette de iyilik ve güzellik ver ve bizi ateş azabından koru” diye niyazda bulunurlar.”(Bakara, 2/200-201)

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.